Bu çalışma, Almanya’da yaşayan Türklerin din-devlet ilişkileri sistemine entegrasyonunu incelemektedir. Almanya’da etnik farklılıklara resmi bir tanıma sistemi olmamasına rağmen, çeşitli mezheplerin bir arada yaşadığı tarihsel bir yapı bulunmaktadır. Türklerin kurduğu dini örgütlenmeler arasında yalnızca Almanya Alevi Cemaati (AABF) başarılı olmuş ve eşit haklar elde etmiştir. Diğer İslami örgütler ise hâlâ yeterli seviyede resmi olarak tanınmamaktadır. Çalışma, AABF’nin başarısını açıklamak için yeni bir teorik çerçeve önermektedir. Bu çerçeve, politik fırsat yapıları, izlek bağlılığı ve ulus ötesi bağlantılar gibi dinamikleri bir araya getirerek, Türk örgütlenmelerinin kurumsallaşmasını şekillendirdiğini öne sürmektedir. AABF, ulus ötesi bağların daha zayıf olduğu bir yapıda, yerelleşme ve reform kararlarını hızlıca alarak tanınma sürecini başarıyla tamamlamıştır.